NEDİR ?

TBK m.470’e göre“Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”[1] Bu sözleşme türü TBK’de 470-486 maddeleri arası düzenlenmiştir. Bunun dışında kamu hukuku kökenli mevzuatta da eser sözleşmesi ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır.[2]

Eser sözleşmesinin tarafları, iş sahibi ve yüklenicidir. İş sahibi eseri yükleniciye ısmarlayan, yüklenici ise eseri ortaya koymayı üstlenen(yüklenen) ve imal ettiğini iş sahibine taahhüt eden kişidir.[3] Hukuksal anlamda “kişi” konumunda olan herkes, eser sözleşmesine taraf olabilir ve adi ortaklık şeklinde biçimlenen “joint venture” de yüklenici sıfatını kazanabilir.[4]

  • Eser Sözleşmelerinin Nitelikleri Nelerdir?

Eser sözleşmesi, niteliği itibariyle tam iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, rızai ve ani edimli bir sözleşmedir. Yüklenicinin eser borcu, iş sahibinin de geniş anlamda bedel borcu sözleşmeyi karakterize eder. İş sahibinin herhangi bir borcu olmadığı durumda eser sözleşmesinden değil vekalet sözleşmesinden ve hatta eser sözleşmesi benzeri isimsiz sözleşmeden söz edilebilir.[5]

Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen, tarafların aslî yükümlülüklerinin, sözleşmenin esaslı unsurlarını teşkil ettiği bir sözleşme türüdür. Bu esaslı noktalar ise, yüklenicinin meydana getirmeyi borçlandığı eser unsuru ve iş sahibinin ödemeyi üstlendiği bedel unsurudur. Yüklenicinin borcu eseri teslim etmesi ile sonlanmaktadır.[6]

Eser sözleşmesi ivazlı bir sözleşmedir. İş sahibi bedel ödemeyi, yüklenici ise bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Yüklenici bir iş görme edimi ve ortaya çıkan sonucu teslim etme borcu altındadır. Diğer yandan iş sahibi ise belirli bedeli, yükleniciye ödemelidir. Bu bir zorunluluk olarak görülse de bedel ögesinin varlığı yeterli olup, miktarının belirli olması şart değildir. Çünkü, TBK m.481’de “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenici giderine bakılarak belirlenir.” anlatımıyla bu durumu açıkça anlaşılır kılmıştır. 

Eser sözleşmesi “rızai” bir sözleşmedir. Şöyle ki sözleşmenin oluşması ifaya bağlı değildir. Taraflar yukarda söz ettiğimiz temel ögeler bakımından anlaşmaları durumunda sözleşme kurulur.

Son olarak eser sözleşmesi, “ani edimli” bir sözleşmedir. Her ne kadar yüklenicinin borçları olan eserin yapılması ve eserin teslimi ögelerinden, “eserin yapılması” uzun bir süreyi kapsayacak şekilde olabilse de, bu durum eser sözleşmesini “sürekli sözleşme” durumuna getirmez. 

  • Eser Sözleşmelerinin Ögeleri

1) Bir Eser Meydana Getirme

Eser meydana getirme ögesi, eser sözleşmesinin temel özelliğini gösteren ve onu diğer sözleşmelerden ayıran en tipik ögedir.[7] Şöyle ki yüklenicinin borçlarından “eseri meydana getirme” ve “eserin teslimi” olarak saydığımız ögelere karşın “eseri meydana getirmek” ögesini çıkarırsak, söz konusu sözleşme bir satış sözleşmesine dönüşür. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde en tipik ögesi eseri meydana getirme ögesidir.[8]

Eser tanımı maddi ya da gayrı maddi eserleri kapsar.[9] Gayrı maddi eserlerden anlaşılması gereken kendini maddi bir şey içinde ya da üzerinde devamlı olarak gösteren şeydir.[10] Örnek olarak inşaat plan ve projesi gayrı maddi eserdir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin üstlendiği iş görme sonucunu elde edip etmeme olasılığını içinde barındıran bir sözleşmedir.

Eserin meydana getirilme aşamasında iş sahibi, yükleniciye talimat verebilir. Kendisinin verdiği talimat “doğrudan talimat”, temsilcisinin verdiği talimat ise “dolaylı talimat” olarak adlandırılır. İş sahibinin bu yetkisi, esere ve eserin meydana getirilme biçimine ilişkin olabilir.[11] Ayrıca iş sahibinin, yüklenicinin seçeceği alt yüklenicinin nitelikleri veya malzeme niteliği konusunda da talimat verme yetkisi vardır.

Meydana getirme ögesi ise bir “eseri ilk defa meydana getirme”, “var olan bir eseri değiştirme” ve “var olan eseri ortadan kaldırma” olarak ortaya çıkar.

2) Bedel

Bir sözleşme ilişkisinin eser sözleşmesi olarak nitelendirilebilmesi için yüklenicinin mutlaka bir bedel karşılığında borçlanması gerekir. Bedel ilke olarak paradır ancak para dışında hizmet, arsa payı veya başka bir şey de olabilir.[12]

Bedel, eser sözleşmelerinin asli ögesidir. Bedel ögesi olmayan ve karşı taraftan bir eser meydana getirme borcunun istenebildiği anlaşmalar vekâlet ya da bağışlama sözleşmesi olarak adlandırılabilir.[13]

Tarafların eser karşılığında bir bedel ödeyeceğini kararlaştırmaları yeterlidir. Bedelin miktarının kararlaştırılmış olması gerekmez. Ancak bedelin yani ücretin belirlenmesinde ilgili meslek birliklerine görüş sorulabileceği gibi[14] Yargıtay’ın 1988 tarihli eski bir kararında[15]bu durumda uyuşmazlık konusu bedelin eBK  md. 366 (TBK md.481) gereğince işin yapıldığı tarihteki piyasadaki rayiç bedellerine göre saptanması….” yönünde hüküm kurmuştur. eBK md. 366 ile TBK md.481 arasında herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

3) Anlaşma

Rızaya dayalı bir sözleşme olan eser sözleşmesi, taraf istençlerinin (iradelerinin) karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklanması ile oluşur.[16]  Tarafların irade beyanları açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Örneğin bir terziye, terzi ile görüşülmeden paçaları ölçülerek katlanmış ve katlanan kısım iğne ile sabitlenmiş bir pantolon bırakılırsa, bu durum onarım amacıyla bir eser sözleşmesinin örtülü irade beyanı ile oluşturulması olarak ele alınabilir.

Eser sözleşmesi için öngörülmüş herhangi bir geçerlilik şekil şartı bulunmamaktadır. Ancak yapılan eserin niteliği gereği bir geçerlilik şartı söz konusu olabilir. Şöyle ki; taşınmazların devri ancak resmi şekilde yapıldığından, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde” de eser teslim borcu taşınmaz olduğundan ve karşı edim yine bir taşınmaz olan arsa payı olduğundan bu sözleşme de resmi şekle bağlı olarak yapılmalıdır.[17] Aynı şekilde tersanelerle yapılacak olan “gemi yapım sözleşmeleri de” ilgili sicile tescil edilmek zorundadır.


16098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, Kabul Tarihi: 11/1/2011, Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı :

27836.

[2] 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Yapım İşleri Genel

Şartnamesi, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi vb.

[3] KARATAŞ, İzzet; E ser Sözleşmeleri, Adalet Yayınları, Ankara 2009, 2.bası, sf.30.

[4] E REN, Fikret; s f.584.

[5] EREN; s f.586

[6] EREN; s f.585.

[7] E REN; s f.588.

[8] K ARATAŞ; s f.31.

[9]  Bu konuda doktrinde “Maddi eser görüşü” ve “Maddi ve Manevi eser görüşü” olarak görüş ayrılıkları bulunsa da bu çalışmamızın amacı bakımından aktarmayı doğru bulmuyoruz.

[10] EREN; s f.589.

[11] EREN; sf.608.

[12] KARATAŞ; s f.31.

[13] YAKUPPUR, Sendi; B orçlar Kanununa Göre Eser Sözleşmesinde Eseri Teslim Borcu Ve Teslim Borcuna

Aykırılıkları, 1.Bası, XII Levha Yayınları, İstanbul – 2009, sf.12. ve 59.dipnottaki yazarlar.

[14] YAKUPPUR; s f.12.

[15] Yargıtay 15. HD. 1 0.10.1988 T. 919 E. 3192 K.

[17] YAKUPPUR; s f.15.