Ticaret hukuku ticari eylemleri düzenleyen hukuk dalı olarak tanımlanabilir. Buradaki
ticari eylemler ile anlatılmak istenen Türk Ticaret Kanunu (TTK) anlamında ticari işlerdir. TTK m. 3’te Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen konularla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve eylemlerin ticari iş olduğu belirtilmiştir. Buna bağlamda Türk Ticaret Kanunu ile ticari işletmeyi ilgilendiren diğer kanunlardaki ticari işler, ticaret hukukunun kapsamında girmekte ve bu hukuk dalı içerisinde incelenmektedir. Türk Ticaret Kanunu birinci maddesi gereği medeni kanunun ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Borçlar Kanunu da Medeni Kanun’un tamamlayıcısıdır. (TBK m. 646). TMK m. 5’te Medeni Kanun ile Borçlar Kanunu’nun genel nitelikli hükümlerinin, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağı anlatımına yer verilerek Medeni Hukuk ile Borçlar Hukukunun birbirlerinin tamamlayıcısı oldukları vurgulanmıştır. Bu nedenle Ticaret Hukuku ile Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku, bağımsız bir hukuk dalı olsalar da, yakın bir ilişki içindedirler.[1] Ancak bu anlatımlardan yola çıkılarak Türk Ticaret kanunu’nun, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’na göre daha özel nitelik taşıdığı anlaşılabilir. Hukukun uygulanması ve haklı olanın saptanması sürecinde özel kanunun uygulanma önceliği bulunmaktadır. Ticari iş ve eylemlerde öncelikli olarak göz önünde bulundurulması gereken düzenleme Türk Ticaret Kanunu’dur.

[1] DURGUT Ramazan, “Ticaret Hukuku”, http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/bankacilik_ve_sigortacilik_onlisans_ue/ticaret_hukuku.pdf. Son erişim tarihi: 05.05.2021