Usul işlemleri açısından birçok sınıflandırma öngörülmekle birlikte baskın olarak ikili bir ayrıma gidilmektedir. Bunlar; Mahkeme Usul İşlemleri ve Taraf Usul İşlemleridir.
- Mahkeme Usul İşlemi: Davanın açılmasıyla birlikte hakimce yapılması gereken birçok işlem vardır. Hâkim, davanın iç ve dış işleyişini yönetmek zorundadır. Tebligat veya yazışmalar dış görünüm bakımından işleyişi ilgilendirirken delillerin ve olguların değerlendirilmesi ve kararı oluşturmaya yönelik işlemler, yargılamanın iç işleyişi ile ilgilidir.[1]
- Taraf Usul İşlemi: Yargılama sürecini ilerlemesi amacıyla tarafların aralarında yaptıkları ya da tarafla mahkeme arasında yapılan usul işlemleridir.[2] Tek taraflı taraf usul işlemi ve iki taraflı taraf usul işlemi olarak ikiye ayrılır. Dava açılması, cevap dilekçesi verilmesi, delil bildirilmesi, ikrar vb. işlemler Tek taraflı taraf usul işlemi olarak gösterilebilirken Delil Sözleşmesi, Tahkim Sözleşmesi, Yetki Sözleşmesi, işlemleri de iki taraflı taraf usul işlemi olarak gösterilebilir.[3] Bunların dışında bir de maddi hukuk ile şekli hukukun ögelerini birlikte taşıyan Feragat, Kabul veya Sulh gibi KARMA işlemlerden söz edilebilir.[4]
Mahkeme usul işlemleri, yerine göre işlemi gerçekleştiren mahkemenin yerine göre görevli veya yetkili mahkemenin kararıyla ya da kanun yoluna başvurulması sonucu üst mahkemece geçersiz kılınabilmektedir. Ayrıca bu işlemler, hukuk eğitimi almış hakimler aracılığı ile gerçekleştirilir. Bunun dışında taraf usul işlemlerinden tek taraflı usul işlemleri, kişi ile mahkeme arasında olup şekli hukuka ilişkindir.
İki taraflı taraf usul işlemi nitelendirilmesinden anlaşılması gereken usul sözleşmeleridir. Usul sözleşmeleri usul hukuku alanında etki doğurma özelliklerden ötürü diğer sözleşme türlerinden ayrılır. Ancak usul sözleşmeleri TBK’de yer alan sözleşmelerin kuruluşuna ilişkin madde 1-2 ve geçerliliğine ilişkin madde 26-27 usul sözleşmeleri bakımından da etkindir ve göz önünde bulundurulmalıdır.[5]
Son olarak, Medeni Yargılama Hukukunda taraflar, yalnızca kanunun açıkça izin verdiği durumlarda usul sözleşmesi yapabilirler.[6]
[1] YILMAZ-ARSLAN-TAŞPINAR-HANAĞASI s. 174
[2] PEKCANITEZ, ATALAY, ÖZEKES s. 174
[3] YILMAZ-ARSLAN-TAŞPINAR-HANAĞASI s. 171, 172
[4] YILMAZ-ARSLAN-TAŞPINAR-HANAĞASI s. 171
[5] TANRİVER Süha, Medeni Usul Hukuku, Yetkin yayınları, Ankara, 2016 c.1 s.804
[6] TANRİVER c.1 s.801